HACI BEKTAŞ VELİ DERGAHI’NIN TUTSAKLIĞI–Hasan HARMANCI

Hace Bektaş Veli Dergahı ibadete açılsın dedik. Tuhaf olan buna hayır diyen Alevilerinde olması.
Hayır diyenlerin iki gerekçesi var: Birincisi, Tekke ve Zaviyelerin kapatılmasının devam ettirilmesini isteyenler. Cumhuriyet yasalarını delmenin sakıncası olduğunu söyleyenler ve gerekçesi başka tarikatlarda bu vesileyle Laikliği zorlayacakları yönünde düşünmeleri.
İkincisi, Dergahı kim yürütecek ve bu yürütme sorumluluğunun Babaganlara ve Çelebilere ait olduğu yönünde. Bu konuda toplumun geri kalan kesiminin ahkam kesip, talepte bulunamayacağı düşüncesinde olanlar.
Garip bir toplum ve kafası karışıklarla dolu Alevi dünyası.
Ortada bir anayasa dahi kalmamışken ve Laikliğin neredeyse hiç işlemediği şehirler, gettolar, uydular ülkesine dönmüşüz haberleri yok. Hala yasa vs var sanılması. Birde ortada Cumhuriyet dahi kalmamış, onlar “Devrim yasası” gibi birşeyden bahsediyorlar. Sanırım daha çok Alevileri ayrıştıran, haklarını gasp eden bu “devrin” yasaları değil de, sadece bu devrin yasaları.
Türkiye’de hep güçlülerin çıkarları, yasaları işledi. Bazı Alevi kesimler çıkarları çerçevesinde Alevi taleplerine her zaman olduğu gibi gölge düşürmeyi tercih ediyorlar.
Dergahın kimler tarafından yürütüleceğine gelince haller daha da belirginleşiyor. Anlaşılan bu kesimler bir çürüme ve yok olmayla karşı karşıya olmalarının bütün Alevi toplumunda da karşılığı olduğunu sanıyorlar.
Halbuki Alevi toplumunda kimlik mücadelesi yükselmiş ve bu kadim ancak içi boşalmış kurumların iradi olarak var olabilmesi içinde çaba harcıyorlar ve daha fazlası içinde fedakarlığa hazırlar.
Önemli olan bir hukuki süreç başlatılmasıdır.
Bu iki düşüncenin yanılgısına rağmen Alevi toplumsal yapısı sistem sürdürme mekan ve güçlerine kavuşacaktır.
Belli ki asıl güvensizlik ve çürüme toplumsal derinliğimizde ve toplumu kan ve kast üzerinden sömürmeye devam etmek isteyenlerde.
Dergahın tutsaklığı sürmeyecek, sürdürülemeyecek.

Bir cevap yazın