SEMPOZYUM SONUÇ BİLDİRGESİ

18-20 Ekim 2019 tarihlerinde, Alevilik Araştırma ve Eğitim Enstitüsü’nce Duisburg’da gerçekleştirilen, Aleviliğin Bektaşiliğin Asimilasyonu Sempozyumu’nun sonuç bildirge-sini, kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

Sempozyuma çeşitli kurumlarımızdan örgüt yöneticileri, dedeler, sanatçılar, yazarlar, bilim insanları, aktivistler ve gönüllüler katılmış, bilgi ve birikimlerini sunmuşlardır.

Sunumlar yapılmış, sunumlar üzerinden tartışmalar yürütülmüş ve sıralanan bilgilerin paylaşılması uygun bulunmuştur:

Uzun yıllardır ülkemizde ve diasporada, kültürel ırkçılık içerikli açık ya da gizli uygula-malarla, Aleviliğin yok edilmesi çalışmaları yoğunlaşmıştır. Doğa, toplum ve yaşamla barış içinde yaşama ilkesini felsefesinin, öğretisinin ve inancının merkezine alan Aleviler olarak bizler, ırkçı-faşist bu uygulamalara karşı başkaldırmayı, asimilasyoncu girişimlere dur demeyi, bu anlayışı, karar verici kurumlarla birlikte mücadele koşullarına taşımayı görev bildiğimizi karara bağladık.

Aleviliğin TanrıHak anlayışının, kâmil insan düşüncesinin ve kâmil toplum projesinin, ezilenleri esenliğe çıkaracak bir bilinç-inanç ve proje olduğunun bilincindeyiz; egemenler işte bu bilinç-inançtan korkmaktadır. Bu bağlamda Alevi ütopyasının, yani Rıza Kenti’nin yaşam alanında bir karşılığının oluşturulabilmesi için, örgütsel çalışmalarımızı güçlendir-mek, bu yolla Aleviliği özgün yapısına kavuşturmak temel görevimizdir.

Geçmişten bu yana çevre bilincini uygulayagelen, doğal dengeyi korumayı, insan-doğa ilişkilerini düzenlemeyi Yol sorumluluğu olarak gören Aleviliğin, evrensel ilkelerinin uygu-lamaya taşınması, sevgi, barış ve kardeşlik için temel harçtır anlayışı ortak kabulümüz-dür.

Osmanlı’dan günümüze, sır dilimizin, yani simge dilimizin baskı sonucu ya da gönüllü olarak, inanç-kültür merkezlerimizden dışlanması, bu simge kırımı yoluyla Alevi belleği-nin silinmesi gündemdedir. Hafıza anılarının can bulması için, simge kullanımın kurum-larımıza taşınması zorunludur. Durumun ciddiyeti nedeniyle Alevi-Bektaşi dergâh, tekke ve ziyaretgâhların bir dökümünün yapılmasına, kullanım farklılıklarının saptanmasına, kapalı olanların açılması için yasal mücadele yapılmasına karar verilmiştir.

Hakk’a yürüme erkânının felsefemize-inancımıza göre tutulması, genel bir kabul gör-müştür ve bu sevindiricidir. Bu durum, kendini mitlerle ve ritüellerle açıklayan Alevilik açısından son derece önemlidir. Konuya ilişkin çalışmaları yoğunlaştırarak, geçmişe ve geleceğe yönelik devriye tasarımının izinde, mitolojilerimizi ve ritüellerimizi gözden geçi-rerek, özgün donlarına dökülmesi benimsenmiştir.

Alevi bilgeliğinin kaynakları durumunda bulunan âşıklarımızın, ozanlarımızın eserleri bizim toplumsal hafızamızdır; bu hafızanın yanlış kullanımının önüne geçilerek, gelece-ğe taşınma olanaklarının seferber edilmesi, sanatçı duyarlılığının ve bilincinin oluşturul-ması, bu amaçla kamuoyunda çalışmalar yapılması görev bilinmiştir.

Çok dilli Alevi nefeslerinin, deyişlerinin, hikâyelerinin derlenmesi çalışmalarına destek olunması ve yerel enstrümanların kullanımının güçlendirilerek teşvik edilmesi gerekmek-tedir. Bunun sağlanabilmesi için, nefeslerin-deyişlerin ve şiirlerin bozulmasının önüne geçilmesi, Yol dışı söylem, ifade ve kavramların ayıklanması ve topluma sunulması öncelikli görevler olarak benimsenmiştir.

Kayıt altına alınmış bölgesel ya da genel cem, erkân, ritüel ve takvimli günlerimize iliş-kin belge, görsel video ve fotoğrafların toplanıp sınıflandırılmasına, bunu gerçekleştire-bilmek için özendirici projeler hazırlanmasına, projeler kapsamında, katkı sunacak ku-rum ve kişilerle birliğine gidilmesine karar verilmiştir.

İktidarların baskıcı uygulamaları kapsamında, Alevi köy ve yerleşmelerine cami yapıl-ması, bu yolla şeriatçı inancın Alevi inancına sokulmaya çalışılması, inanca yönelik bir hak ihlalidir. Bu hak ihlaline karşı uyanık olmak, gerçekleştirilen uygulamaları teşhir et-mek ve bir kamuoyu baskısı oluşturmak, ertelenemez grevler arsına alınmıştır.

Alevi örgütleri geçmişte hem mücadele örgütü idi hem de okul: Geçmişi güncelleyerek örgütlerimizi okul yapmak, çocuklarımızı ve gençlerimizi yetiştirmek, Alevi kimliğinin ço-cuklarımızda ve gençlerimizde yaşam bulmasını sağlamak, ivedi görevler olarak belir-lenmiştir.

Alevilikle ilgili çalışmalar yapan çeşitli kesimlerin varlığı bilinen bir gerçekliktir. Ancak ne var ki yine kimi çalışmaların, Aleviliğin bilinci-inancıyla çelişki oluşturacak biçimde yürütüldüğü de bir gerçekliktir. Konuya ilişkin yanlış anlayış ve uygulamaların önlene-bilmesi için, alan çalışmalarına ağırlık verilmesi, bu amaçla eğitim-araştırma enstitüle-rinin, akademilerin kurulması, üniversitelerde kürsü oluşturulması çalışmalarının gündeme alınması kararlaştırılmıştır.

 

Gerçeğin demine devranına Hû.

Tüm canlara Aşk ile.

#Alevi#alevi#Kızılbaş#kızılbaş#Asimilasyon#Bektaşilik#AABF#BDAJ#AKM#Alevi Kültür Merkezi#Alevilerin Sesi#Hacı Bektaş Veli#Pir Sultan Abdal#Kaygusuz Abdal#Yunus Emre#Alevi Enstitüsü#

Bir cevap yazın